Civcivler aç kalmasın!

“`html

Sevgi dolu bir yaklaşımda bulunarak, yalanların bir bedel ödenmesine neden olduğunu düşünsek de, buna rağmen insanların aynı ilgiyi gösterdiğini görebiliyoruz…

Amerika

Başkanı

Donald Trump

bu sefer gündemde…

İmamoğlu

veya

Zelenski’den

değil… Zelenski’nin de yalan söylediğini iddia etmek yanıltıcı olmayabilir; en azından onun eylemleri daha çok bir “şov” niteliği taşıyor.

Trump’ın yeni bir yanlışıyla karşı karşıyayız… Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan, Katar ve BAE’ye düzenlediği ziyarette, bu ülkelerde trilyonlarca dolara varan silah alım ve yatırım anlaşmaları gerçekleştirdiğini duyurdu…

Anadolu Ajansı

’na göre; Suudi Arabistan’la yapılan anlaşma, askeri iş birlikleri, enerji alanında ortaklıklar ve Suudi ordusunun eğitimi gibi konuları kapsayan

600 milyar dolarlık

bir anlaşmaya varıldı. Ayrıca, ABD Başkanı’na 400 milyon dolarlık

Boeing

hediye eden Katar ile toplam

1,2 trilyon dolarlık

bir dizi anlaşmaya imza atıldığı anlaşılmıştır; bu anlaşmalar savunma, havacılık ve enerji alanlarını kapsamaktadır. Ayrıca BAE ile savunma sanayi, enerji ve yapay zeka üzerine yatırımları içeren

1,4 trilyon dolarlık

bir anlaşma da gerçekleştirildi.

Bu bağlamda Trump, üç günlük gezisinin sonucunda bu üç ülkeyle toplamda

3,2 trilyon dolar

değerinde anlaşmalar yapıldığını belirtti.

Merak ettik; bu ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılaları (GSYH) nedir ki sadece ABD’ye bu kadar yüksek yatırımlar yapılabiliyor…

Wikipedia

sitesinde (https://goo.gd/ii83q) IMF’nin 2025 yılı için tahminleri yer almaktadır. Durum şöyle: Suudi Arabistan 1,083 trilyon dolar; Katar 222 milyar dolar ve BAE’nin ise 548 milyar dolar GSYH’sı olması bekleniyor…

Dolayısıyla, toplam GSYH’sı

1,853 trilyon dolar

olan bu üç ülkenin, nasıl olduğunu anlamaktan uzak kaldığı iddia edilen

3,2 trilyon dolarlık

toplam yatırıma imza attığı ifade ediliyor…

Bazı halk sözlerine göre “Az at da civcivler yesin” denir, bu durum da bu durumu akla getiriyor sanki…

Gerçek bir yarar, ancak kalbe hitap eder…

Bizim

Bersay İletişim Danışmanlığı

ekibinin içten desteklediği ve deneyimlerini sunduğu

Kalben Derneği

… 2016 yılında kuruldu ve devletin koruma altındaki çocukların sosyal, ruhsal ve fiziksel gelişimlerine yardımcı olmak için çalışmalar yapıyor. Şimdi de

Kalben Çocuk Köyü

projesini hayata geçirmişler…

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı

ile imzalanan protokol gereğince Marmara Denizi’ndeki Ekinlik Adası’nda açılan Kalben Çocuk Köyü sayesinde devlet korumasındaki çocuklar, yaz aylarında doğayla bağlantı kurabileceği, sosyal yeteneklerini geliştirebileceği ve keyifli anılar biriktirebilecekleri bir alana sahip olmuş durumda…

Projenin çocuk refahına yönelik en iyi uygulama örneklerinden biri olması hedefleniyor; bu projenin duygusal temellerini Derneğin Başkanı

Pelin Çalışkanoğlu

lansmanda paylaşmış…

Proje, okulun ilk günüyle birlikte bize sorulan ve bazılarını çok etkileyen, “Yaz tatilinde ne yaptın?..” sorusunu temel alarak şekillendi. Çocuklar, yaz tatilinde anlatacak hikaye bulamadıkları için üzülüyorlar. Bu projenin amacı, çocukları bu stresli durumdan kurtarmak ve arkadaşlarıyla birlikte güzel anılar biriktirmelerini sağlamak. Onların bu tür bir özgürlük yaşadığını görmek, bizler için çok daha kıymetli bir kazanım olacak…

Devam et Kalben Derneği, sağla!

“Ne gerek var” düşüncesi nasıl aşılır?..

Basın bültenine göre,

Imperium Barista® Espresso Makinesi

ile evde profesyonel kahve deneyimi sunan

Arçelik

, bu makineye “Günde bir kahve fiyatına 6 ayda” sahip olmanın fırsatını da tanıyor.

Kahve meraklılarının sayısı ülkemizde hayli fazla… Sokakların neredeyse her köşesinde bir ‘kahve dükkanı’ açılıyor. “Barista” gibi yeni terimlere hızla aşina olmamız da bunun bir yansıması.

Ancak, fiyatı 22 bin lira civarında olan bir otomatik kahve makinesi almak istemek her tüketici için kolay olmayabilir. Ekonomik durumu elverişli olsa bile, evde bu tür içecekleri yapmak Türkiye’de pek alışılmış bir davranış değil; dolayısıyla da “Bu kadar para vermek niye?” sorusuna tatmin edici bir yanıt bulunması gerekiyor.

Arçelik, bu durumu aşmak için mantığı, başka bir deyişle insanların düşüncelerine başvurmayı tercih etmiş. “Günde bir kahve fiyatına 6 ayda sahip olabilirsiniz”

ana mesajı ile

gösteriyor ki, “Bu para cebinizden çıkabilir; bu durumda neden bir kahve makinesi de almayasınız?” düşüncesini oluşturuyor…

İletişim stratejilerinde ‘

Düşüncelere değil, duygulara hitap etmek

her zaman daha etkili olabileceği sıklıkla söylenir. Ancak, bu durum mantıklı argümanların da göz ardı edilmesi gerektiği anlamına gelmez. Özellikle, miktar harcamaya alışkın olmadığı ürün ve hizmetlerde benzer karşılaştırmalar ikna edici olabilir.

İnsan hüzünle çürür…

PwC

tarafından gerçekleştirilen “PwC Küresel CEO Araştırması” sonuçları yayınlandı; araştırmaya Türkiye’den 88 CEO da katıldı. Sonuçlara göre, Türkiye’deki CEO’ların

yüzde 58

’i enflasyon sorununu,

yüzde 41’

i ise makroekonomik dalgalanmaları şirketleri açısından “son derece” ya da “yüksek derecede” tehdit olarak değerlendirmiştir. Bu oranlar küresel düzeyde ise sırasıyla yüzde 27 ve yüzde 29 olarak belirtilmiştir.

CEO’ların tehdit algısında öne çıkan bir başka konu ise jeopolitik çatışmalar…

Türkiye’deki CEO’ların

yüzde 36

’sı bu durumu “ciddi bir tehdit” olarak algılarken, küresel ortalamada bu oran

yüzde 22

olarak kaydedilmiştir.

Siber güvenlik tehditleri, dünya genelinde

yüzde 24

ile yüksek bir tehlike olarak görülürken, Türkiye’deki CEO’lar yalnızca

yüzde 13

ile bu konudaki kaygı seviyeleri daha düşükte kalmışlar…

Tehdit algısı bağlamındaki durumumuz, pek çok başka konudan farksız görünüyor. Ya “Aman canım, başımıza bir şey gelmez” düşüncesiyle önlem almayı geciktiriyoruz ya da “Bittik, tükendik” propagandasının pençesine kendimizi kaptırıp güven kaybına yol açıyoruz…

Bu iki duyguyu dengelemek ise, algılarımız ile gerçekler arasında paralel bir ilişki oluşturulmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Zira zamanında alınacak tedbirler ve umutsuzluk yaratacakları aşamayı geçmek ancak bu şekilde mümkündür. Bu noktada gereken, doğru bilgi ve algıları bir arada tutmak; halkla doğru iletişim kuracak, güven inşa edecek ve harekete geçirecek stratejik iletişim kampanyalarının devreye girmesi…

Unutulmamalıdır ki; “Demir nemden, insan gamdan çürür…”

“`

Related Posts

‘Sıkıntıyı biliyoruz tedbirini alıyoruz’

Türkiye Bankalar Birliği Genel Kurulu toplantısında bankacılara seslenen Şimşek, “Bazı sektörlerde sıkıntı olduğunu biliyoruz ve gerekli tedbirleri zamanında alıyoruz. Dezenflasyon programı rayında hesabı buna göre yapmada fayda görüyorum” dedi

Vatandaşlar kredi kartlarını asgari ödemeyle döndürüyor

CHP’li Mehmet Tahtasız bu bilgiyi Vakıfbank’tan aldı. Meclis komisyonunda bankanın denetim raporu görüşülürken açıkladı. 5.6 milyon müşteriden 3.5 milyonunun kart borcuna asgari ödeme yapabildiğini belirtti. İktidarı “Millet borç batağında. Çayı bile kartla alıyor” diye eleştirdi.

5 tonluk zehir raflara gidecekti: Sakarya’da 1,5 milyonluk sahte kaşar peyniri operasyonu

Sakarya’da usulsüz üretim yapıldığına dair ihbar üzerine jandarma ekipleri harekete geçti. Pamukova ilçesinde merdiven altı bir tesise operasyon düzenleyen ekipler, sağlıksız şartlarda üretildiği tespit edilen yaklaşık 5 ton sahte kaşar peynirine el koydu. Piyasa değeri yaklaşık 1,5 milyon TL olan ürünlerin, son kullanma tarihi geçmiş peynirlerin yeniden işlenmesiyle üretildiği belirlendi.

Marmara Denizi’ne sıkı takip: 1 milyar 808 milyon 701 bin TL ceza uygulandı

Müsilajla mücadele kapsamında hayata geçirilen Marmara Denizi Koruma Eylem Planı kapsamında bugüne kadar 272 bin 288 işletme ve deniz aracı denetlendi. 2 bin 896 işletme ve deniz aracına 1 milyar 808 milyon 701 bin TL idari ceza uygulandı. 268 işletmenin faaliyeti durduruldu.

Milletin parasını yine buhar ettiler! Mehmet Şimşek’in ‘tasarrufu’ havada kaldı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Mayıs 2023’te kamuoyuna duyurduğu “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” uygulanamadı ve hedefler kâğıt üzerinde kaldı. Ekonomist Naki Bakır’ın Dünya Gazetesi’nde …

Türkiye’de gerçek emeklilik hayal

Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre 2025 yılının ilk çeyreğinde emekli olduğu halde çalışmaya devam edenlerin sayısı arttı.